Haber

Anayasa Mahkemesi’nin ‘geç kamulaştırma bedeli’ne ilişkin kararı

ANKARA (İGFA) – Anayasa Mahkemesi, 5/4/2023 tarih ve E.2022/83 sayılı belgede, 4650 sayılı Kanun’un 5’inci maddesi ile değiştirilen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun dokuzuncu fıkrası ile eklenen dokuzuncu maddesinin, sayılı Kanun’un 6. maddesi. ve iptal etmeye karar verdim.

Sakıncalı kuralda, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın 4 ay içinde sonuçlanamaması halinde, bu sürenin sonunda belirlenen bedel üzerinden kanuni faizin işletileceği hükme bağlandı.

Başvuru kararında, kamulaştırma bedelinin dava tarihinin prestijine göre belirlendiği ancak söz konusu kural uyarınca dava tarihinden dört ay sonra başlayan kanuni faizin davanın gerçek değeri için sakıncalı olduğu savunuldu. taşınmazın sahibine ödenmesi gerektiği ve kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

MAHKEME DEĞERLENDİRMESİ

Kamulaştırma bedelinin geç ödendiği hallerde kanuni faiz uygulanması söz konusu değerin ekonomik değerinin korunmasını sağlayan araçlardan biridir. Ancak bu aracın Anayasa’nın 46. maddesi gereklerine uygun sayılabilmesi için kamulaştırma bedelinin enflasyon etkisiyle kaybedilen maliyeti karşılaması gerekir.

Sakıncalı kural ile geç ödenen kamulaştırma bedeli için sadece kanuni faizin ödeneceği belirtilmiştir. Enflasyon nedeniyle oluşacak ve yasal faiz oranını aşan zararlara ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Özellikle yüksek enflasyonlu dönemlerde, kamulaştırma nedeniyle devletin borçlu olduğu tutar ile alacaklı hak sahibinin aldığı son tutar arasında enflasyon nedeniyle oluşan değer kayıplarının tazmin edilmesi mümkün olmayacaktır. Bu nedenle hak sahibi, kamulaştırılan taşınmazın bedelini gerçek değer kriterine göre tahsil edemeyecek.

Öte yandan, idare tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil edilmesi durumunda, dava tarihinin prestijine göre kamulaştırma bedeli belirlenir. Ancak sakıncalı kural ile faizin başlangıç ​​tarihi yargılamanın dördüncü ayının sonu olarak belirlenmiştir. Bu durumda, kamulaştırma bedelinin fiili tahsis, kamulaştırma ve kamulaştırmaya esas rayiç değerin belirlenmesinden daha geç bir tarihte ödenmiş olacağı ve enflasyon nedeniyle makul olmayan bir ekonomik kaybın oluşabileceği açıktır. bedelin belirlendiği tarih ile faizin başlangıç ​​tarihi arasında dört aylık bir süre içinde hak sahibinin etkisinden yararlanır.

Bu prestijle anılan anayasal unsurları dikkate almayan ve anayasal gerçek tepki ölçütünü karşılamayan kuralın, Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen sınırlamanın uygulanamayacağı kararına aykırılık oluşturduğu değerlendirilmiştir. Anayasanın sözüne aykırı olamaz.

Anayasa Mahkemesi, kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu